Başkanın Mesajı

Değerli Hissedarlarımız, İş Ortaklarımız ve Kıymetli Çalışanlarımız,

Dünyada her geçen gün artan nüfus, azalan kaynaklar, çevre kirliliği ve bunların sonucunda oluşan tahribata bakıldığında temiz, ekonomik, geri dönüştürülebilir yeni enerji kaynaklarının önemi daha da ön plana çıkmaktadır.

Geçtiğimiz yıl tüm dünyayı etkisi altına alan “enerji krizi”, enerji tüketim maliyetlerinin artmasıyla birlikte başta Avrupa Birliği olmak üzere çeşitli ülkelerin sıkıntı yaşamasına neden oldu. Bu kapsamda hızla yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelimin yanında bu sektörde de kritik değişimlerin yaşanması kaçınılmazdır. Global olarak yaşanan enerji ve iklim krizinin tek çıkış noktasının, yenilenebilir enerji kaynaklarının maksimum verimle, mümkün olan en kısa sürede yaygınlaşması olduğu gerçeği ortadadır.

Enerji her dönem için dünyadaki siyasi konjonktürü belirleyen önemli faktörlerden biri olarak görülse de günümüzde gelinen noktada çok daha hayati bir hal almış bulunmaktadır.

Her ne kadar tedarik zinciri alanında pandemi nedeniyle ortaya çıkan sorunlar önemli ölçüde aşılmış olsa da, dünyanın en büyük enerji ihracatçısı konumunda olan Rusya’nın Ukrayna’yı işgali yalnızca bölgede değil tüm dünyada enerji arzına bağlı bir hassasiyet yaratmış ve dengeleri değiştirmiştir.

Bunun yanı sıra küresel iklim krizi ve küresel iklim güvenliği, önümüzdeki dönemin en dikkat çekecek başlıkları olarak; enerji, ulaştırma, konut, tarım gibi sektörlerde ve imalat sanayiinde yeni yaklaşımları öncelikli hale getirecektir. Türkiye de küresel iklim değişikliği, iklim krizi ve iklim güvenliğine yönelik gelişmeleri yakından takip eden bir ülke olarak, geçtiğimiz günlerde Paris Antlaşması’nın bir parçası oldu ve 2053 yılı hedefini “net sıfır karbon” olarak açıkladı.

Pandemi nedeniyle yaşanması zorunlu hale gelen ve giderek yaygınlaşan dijitalleşme eğilimi ise dünyada büyük bir ivme kazanarak tüketici beklentileri ve davranışlarında değişime yol açmış bulunuyor. Günümüzde artık tüketicilerin ortak beklentisi kendileri için olabildiğince hızlı, kolay ve kişisel çözümler üretilmesi yönünde gerçekleşiyor. Nurol olarak bu alanda kısa süre önce başlattığımız dijitalleşme yatırımlarının grubumuza büyük avantaj sağladığını görmekteyiz.

Ekonomik gelişmelere baktığımızda ise zor bir yılı daha geride bıraktığımızı söyleyebiliriz.

Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyüme endeksine göre 2022’nin dördüncü çeyreğinde yüzde 3,5 olarak gerçekleşen büyüme oranı, 2022 yılının tamamı için yüzde 5,6 olarak gerçekleşmiştir. 2023 yılı için IMF’in Dünya Ekonomik Görünüm raporunda Türkiye’nin büyüme oranı tahmini ise yüzde 3’ten yüzde 2,7’ye düşürülmüştür.

İnşaat sektöründe 2021 yılından itibaren artan oranlarda yaşanan daralmanın 2022 yılı üçüncü çeyreğinde de devam ettiğini görüyoruz. İnşaat maliyetlerindeki büyük artışların yeni proje geliştirme ve kamu projelerinin yürütülmesinde önemli zorluklar yarattığı açıktır.

2022 yılında gayrimenkul sektöründe de beklenen konut maliyetlerindeki artışa rağmen, önümüzdeki yıl döviz yatırımı bulunan yerli ve yabancı yatırımcıların bir kısmının döviz pozisyonundan çıkarak yine gayrimenkule yönelmesini umuyoruz.

Turizm sektöründe ise geçmiş yıllardaki daralmanın ortadan kalkacağı, gelecek sezonda hem ziyaretçi sayısı hem de gelirler olarak pandemi öncesi rakamlara ulaşılacağını tahmin ediyoruz.

2023 yılında pandeminin etkilerinin giderek azalmasına bağlı olarak, normalleşmenin ekonomi üzerindeki olumlu etkisi ve seçim sonrası piyasalardaki dalgalanmaların, azalmasıyla oluşan güven ortamıyla birlikte, yatırımların artmaya başlayacağını ve sürdürülebilir büyüme oranlarına ulaşılacağını ümit etmekteyiz.

Dünya ülkelerine baktığımızda;

Çin’de Kovid-19’un hızla yayılmasının 2021 ve 2022’de büyümeyi yavaşlattığını ancak yakın zamanda yaşanan normalleşmenin beklenenden daha hızlı bir toparlanmanın yolunu açtığını görebiliyoruz.

IMF’nin raporunda güncellenen büyüme tahminlerine göre ABD ekonomisinin 2023 yılına ilişkin büyüme tahmini yüzde 1’den, yüzde 1,4’e çıkarılmış bulunmaktadır. Dünya ekonomisinin ise 2022’de yüzde 3,4 büyüdüğü, büyüme hızının 2023’te yüzde 2,9’a düşmesinin ardından 2024’te yüzde 3,1’e çıkmasının beklendiği kaydedilmiştir. Küresel enflasyonun 2022’deki yüzde 8,8 seviyesinin 2023’te yüzde 6,6’ya ve 2024’te yüzde 4,3’e düşmesinin beklendiği ancak enflasyonun, yüzde 3,5 olan salgın öncesi seviyesinin halen üzerinde olduğuna dikkat çekilmiştir.

Avrupa Birliği Bölgesi ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmini oranı yüzde 0,5’den yüzde 0,7’ye yükseltilirken, 2024 yılı tahmini ise yüzde 1,8’den yüzde 1,6’ya revize edilmiş bulunmaktadır. Türkiye’nin önde gelen köklü gruplarından biri olarak yarım asrı aşan başarılı geçmişimizle her zaman olduğu gibi bugün de dünyamıza ve ülkemize değer katmak için çalışıyor ve geleceğe güvenle bakmanın haklı gururunu yaşıyoruz.

Birçok farklı sektörde faaliyet gösteren şirketlerimizde onbinlerce çalışanımızla birlikte mal ve hizmet üreterek, kırkı aşkın ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Önceliklerimiz arasında; kaynakların verimli kullanımına yönelik stratejik planlama, sağlıklı istihdam yapısıyla çalışan memnuniyetini arttırmak ve dengeli nakit akışını sağlayan etkin bir finansal yönetim yer almaktadır.

2022 yılını konsolide olarak 26,8 milyar TL ciro ile kapatan Nurol Grubu, büyüme ve karlılıkta hedeflerin aşıldığı bir yıl yaşamıştır. Sürdürülebilir büyüme hedefimiz doğrultusunda amacımız, üretim kapasitemizi genişleterek satışlarımızı ve ihracatımızı artırmak ve uluslararası alanda marka bilinirliğimizi yükseltecek çalışmalar yapmaktır. Faaliyet gösterdiğimiz farklı sektörlerdeki yatırımlarımızı bu vizyonla yöneterek, toplum ve Dünya için değer yaratan bir grup olarak varlığımızı devam ettireceğimize olan inancım tamdır.

Sevgi ve Saygılarımla,

Nurettin ÇARMIKLI
Yönetim Kurulu Başkanı

ÜST